16 Kasım 2012 Cuma

Hava Yastıkları Nasıl Çalışıyor?

Hava yastıkları 80'li yılların başında ortaya çıktıklarından beri binlerce hayatı kurtarmışlardır. Aslında hava yastıkları İkinci Dünya Savaşı sırasında uçakların yere çakılmalarında bir önlem olarak tasarlanmış ve ilk patent o zamanlarda alınmıştı.

Hava yastıklarının arabalara uygulanmasında birçok problemle karşılaşıldı. Basınçlı havanın araba içinde muhafazası, süratle şişmenin sağlanması, ani şişme sırasında yastığın patlamasının veya kişiye zarar vermesinin önlenmesi vs...

Hava yastığında üç ana parça vardır. Birincisi yastığın kendisi ki, ince naylon iplikten yapılmış ve konsolda bir silindir üzerine sarılmıştır. Aslında sürücü tarafındaki hava yastığı diğerlerinden farklıdır. Diğerleri tipik bir silindir şeklinde iken sürücü tarafındaki direksiyonun ortasına uyacak şekildedir.

5 Ekim 2012 Cuma

Gök Kuşağı Nedir? Nasıl ve Neden Oluşur?

Gökkuşağı oluşumu tamamen meteorolojik bir olaydır ve eskilerde inanıldığı gibi mitolojik efsanelere bağlı değildir. Gökkuşağı oluşumu günümüzde artık bir sır olmaktan çıkmıştır ve atalarımızdan gelen birçok efsanevi bulguları içermediği de bilinmektedir.

Ne Tanrılara ait bir köprü ne de altından geçenlerin cinsiyetini değiştireceğine inanılan bir halkadır. Milattan önce gök kuşağının yağmur ve güneş ile olan ilişkisi çözümlenebilmiştir.

Gök kuşağının oluşumuna baktığımızda; güneş ışınlarının yağmur damlaları ve sis bulutları tarafından kırılması, yansıtılması ve dağıtılması sonucu meydana geldiğini görmekteyiz.Büyük damlalardan oluşan kuşaklar daha belirgin ve net gök kuşakları oluşturmaktadır. Küçük yağmur damlalarının ise belirginliği daha az ve geniş bir gök kuşağı oluşturduğu görülmektedir. Yağmur damlaları ışığı renklerine ayıran bir prizma görevi görmektedir.

5 Eylül 2012 Çarşamba

Banka Kredisi Dosya Masrafı Nasıl Geri Alınır?

Bankalar kredi vermek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak iyi bir araştırma yapmadan kredi almamalısınız bunun en büyük nedeni sizin hiç farkında bile olmadan çıkarttıkları masraflar. Bankalardan çekilen ihtiyaç kredisi, konut kredisi, araç kredisi, eğitim kredisi gibi bol keseden verilen krediler, kredi tutarına göre kesilen dosya masrafları ile tüketici borçlandırılıyordu. Ancak yeni çıkan bir kanuna göre dosya masrafları geri alınabilecek.

Cam Neden Saydamdır?

Cam şaşılacak derecede basit bir maddedir. Dünyanın her köşesinde rahatça bulunabilen kum, kuvars ve sodadan meydana gelmiştir. Fakat camın asıl şaşırtıcı özelliği ne tam bir sıvı ne de gerçek bir katı oluşudur. Aslında sıvıya daha yakındır, çünkü atomik yapısındaki düzen sıvılardaki rasgele düzeni andırır. Kumların atomlarının kristal yapısı ise düzgündür. 

Katı bir cisimde atomların bir diziliş düzeni vardır. Yani bu diziliş düzeni belli aralıklarla kendini tekrarlar. Camda ise bu özellik yoktur. Çok kuvvetli mikroskoplarla yapılan incelemelerde bile camın yapısında hiç bir kristal oluşumuna rastlanmaz. Arada sırada görülen bazı kristaller ise camdaki kusurlardır. 

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Yağmur Bir Anda Boşalmak Yerine Niye Damla Damla Yağar?

Bunun nedeni su damlacıklarının bulutlarda oluşmasıdır. Bu bulut, buharın toz zerrecikleri ve elektrik yüklü parçacıklar üzerinde yoğunlaşmasıyla oluşur. Bu damlacıkların çapları genellikle 1 ile 10 mikron arasındadır.

Bulutlar yukarı doğru belirli bir hızla (genellikle, 1 ila 10 m/s) hareket ederlerken su damlacıklarını da doğal olarak beraberlerinde götürürler. Damlacıklar yükseldikçe yoğunluklarının artması sonucunda büyürler. İki veya daha çok damlacığın çarpışarak birleşmesiyle damlalar oluşur. Damlalar havanın artık onları yukarı doğru taşıyamayacağı kadar büyüdükleri zaman (yani damlaların ağırlıkları, yükselen hava tarafından uygulanan itme kuvvetini aştığında), yağmur olarak aşağı düşmeye başlarlar. Bu kesintisiz bir süreç olduğundan bir bulutun yağmur olup tamamen aşağı indiğini çok nadir olarak yaşanan "sağanaklar" dışında görmeyiz.

5 Ağustos 2012 Pazar

Bira İçenler Niçin Sık Sık Tuvalete Giderler?

Bira, insanlığın en eski ve en güzel içeceklerinden biridir. Ama bu güzel içkinin küçük bir kusuru vardır. İki bardağı bitirene kadar en az iki kere tuvalete gitmek zorunda kalınır. Neredeyse içilen bira kadarı tuvalete bırakılıp, gidilir. 

Aslında bu olayın biranın sıvı kısmı ile pek alakası yoktur. Bira içince tuvalete gitme ihtiyacını hissettiren "antidiuretic" denilen bir hormondur. Biz buna kısaca "ADH" diyeceğiz. Vücudumuzda üretilen bu hormon idrar miktarını ayarlar ve doğrudan olmasa da da kanımızdaki su miktarını etkiler. 

19 Temmuz 2012 Perşembe

Krediyle Alınan Ev Nasıl Satılır?


“Diyelim birikimlerinizin üzerine bir miktar konut kredisi de kullanarak ev aldınız. Ama evinizi aldıktan sonra, aslında hayalinizdeki evin bu olmadığını farkettiniz. Ya da belki (Allah göstermesin) planladığınız zammı almadınız ve ödemede zorlandınız. Ya da geliriniz arttı ve daha çok kredi çekip bu evi de satıp daha güzel bir eve taşınmak istediniz. Peki bu durumda ne yapacaksınız? Konut kredisiyle aldığınız evi satabilir misiniz, ve satarsanız kredinize ne olur?

4 Temmuz 2012 Çarşamba

Antifiriz Suyun Donmasını Nasıl Önlüyor?

Arabamızın motoru arabayı yürütecek gücü sağlarken bir yandan da ısı üretir. Motor bloğu içinde devamlı dolaşan su ile motor soğutulur. Motordan aldığı ısı ile ısınan bu su da radyatörde havanın yardımıyla soğutulur.

Kapalı bir çevrimde ve ideal ısı dengelerinde devamlı oluşan bu olayın farkına biz ancak, herhangi bir arıza durumunda soğutma olayı yetersiz kaldığında, radyatörden buharlar çıktığında, yani bilinen tabiri ile arabamız hararet yaptığında varırız.

Kışın soğuk aylarında, hava sıcaklığı sıfırın altına düşünce, arabamız kapı önünde hareketsiz halde iken bu soğutma suyu da her su gibi donabilir. Donunca genişler ve yaptığı basınçla motor bloğunu çatlatabilir. Bu olayı önlemek için suyun içine, sıfırın çok altındaki derecelerde bile donmasına mani olacak 'anti-firiz' dediğimiz sıvı ilave edilir.

Tıraş BIçakları Nasıl İcat Edildi?

Tıraş olmak her zaman bu kadar kolay değildi. Jiletlerin icat edilmesinden önce eski insanlar tıraş olmak için köpek balığı dişlerini, çakmaktaşından bıçakları ve istiridye kabuklarını kullanıyordu.

Bu ilkel araçlar yerini ne zaman jiletlere bıraktı kesin olarak bilinmiyor. Ancak Britannica Ansiklopedisi’nde yer alan bilgilere göre; M.Ö. 4000 yıllarına ait Mısır mezarlarında bakır jiletler ve yuvarlak altın plakalar ortaya çıkarıldı. Bu esnada diğer kültürlerde keskin volkanik kayaçlar ve cam kullanıldığı da biliniyor.

Diğer bir bilgiye göre ise Romalı Kral Lucius Tarquinius Priscus, jileti M.S 6. yüzyılda halkına tanıttı.

16 Haziran 2012 Cumartesi

Elma Kesilince Neden Kararır?

Meyve ve sebzelerin bazılarında kesildiklerinde, kabukları soyulduğunda veya herhangi bir şekilde zedelendiklerinde farklı tonlarda renk değişimleri oluşur. Elma, armut, ayva, patetes gibi birçok sebze ve meyve bu özelliği gösterir. Eğer canlılardaki hücre yapısını biliyorsanız, her hücrede binlerce enzim olduğunu da biliyorsunuz demektir. Enzimler hücrenin yaşaması için gerekli her türlü görevi yerine getirirler. Elmaların ve pateteslerin kesildiklerinde kararmalrı işte bu enzimlerden birinin 'polifenol oksidaz' diye adlandırılanın (biz kısaca -PPO- diyeceğiz) yarattığı bir sorundur. Bu enzim, yani PPO, havanın oksijeni alıp, elmada bulunan 'tanin' adlı kimyasalla birleştirerek kararmaya neden olur. 

Banyodan Sonra Ellerimiz Niçin Buruşur?

Bütün vücudumuz, bir kısmı gözle görülebilen, büyük bir kısmı da ancak dikkatli bakınca farkedilen kıl ve tüylerle kaplıdır. Bu tüy ve kılların dibinde "sebum" adı verilen yağ bezleri vardır. Bunların çıkardığı yağ, su geçirmez keratin bir tabaka oluşturur ve suyun derimizden içeri girmesini önleyerek derimizi yumuşak tutar. 

Belki de en çok kullanılan yerler olmaları nedeniyle vücudumuzda sadece parmak uçlarımız ve tabanlarımızda kıl veya tüy yoktur. Dolayısıyla koruyucu keratin tabaka da yoktur. Ayrıca parmaklarımızın uçları ve ayaklarımızın tabanları kalın bir deri tabakası ile kaplanmıştır. 

10 Haziran 2012 Pazar

1 Nisan Şakasının Kökeni Nedir?

Her ne kadar Roma İmparatoru Julius Caesar (Sezar) milattan önce 46 yılında takvimin başlangıcını Ocak ayı olarak ilan ettiyse de, 16. yüzyılın ortalarına kadar Avrupa'da yeni yıl geleneksel olarak, bahar aylarının başlangıç tarihi olarak da kabul edilen, Mart ayının 25'inde başlardı. 

1564 yılında Fransa Kralı IX. Charles, takvimi değiştirerek yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. O zamanki iletişim şartlarında bazı insanların bundan haberi olmadı, bazıları ise bu kararı protesto etmek amacıyla eski adetlerine devam ettiler, 1 Nisan'da partiler düzenlediler, birbirlerine hediyeler verdiler. 

1 Haziran 2012 Cuma

Bermuda Şeytan Üçgeninin Sırrı Nedir?

Elinize bir harita alıp bakınca üçgen şeklinde görülen bu bölgede, bu zamana kadar açıklanamayan birçok esrarengiz olay gerçekleşmiştir. Kaybolan gemi, uçak ve insanların sayısı tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle uzun bir dönem lanetli yer veya şeytanın üçgeni gibi isimlerle anılmıştır, hatta günümüzde de bu isimleri zaman zaman kullanmaktayız.

Bermuda üçgeni, Atlantik okyanusunun 500.000 milkarelik bir alanını kaplayan, Amerika’nın Atlantik okyanusuna açılan güneydoğu sahillerinde yer alan, kuşbakışı bakıldığında ise Miami, Bermuda ve Puerto Rico sınırları içerisinde kalan üçgen şeklinde bir alandır. Okyanusun bu kısmında yüzlerce gemi ve uçak enkazı bulunur. Son 100 sene içerisinde batan gemi, düşen uçak ve kaybolan insan sayısı 1000′lerle ifade ediliyor.

Deja Vu Nedir?

“Deja vu” Fransızca’da “görülmüş” anlamına gelir. Bunu tecrübe edenler hiç beklenmedik şeylerin tanıdık geldiğini söyler. Peki, neden böyle bir şeyi tecrübe ederiz?


Örneğin İngiltere’ye ilk defa seyahat edişiniz esnasında etrafta bir tura katıldınız ve geziyorsunuz. Aniden bulunduğunuz ortam ve binalar önceden orada bulunduğunuz ve o anı yaşadığınız hissini yaratıyor. Ya da arkadaşlarınızla yemek yiyorsunuz ve biri bir iddiada bulundu. O anı önceden yaşamış gibi hissediyor ve garip bir ruh haline bürünüyorsunuz.

Şaşırtıcı bir fenomen olan deja vu aslında çok karmaşık bir durumdur ve neden meydana geldiğiyle ilgili birkaç teori mevcuttur.

Bukalemunlar Neden Renk Değiştirirler?


Bulundukları ortama uymak için renk değiştirmezler. Bunu hiç yapmamışlardır; hiçbir zaman da yapmayacaklardır. Bu tamamen bir mittir. Tümüyle uydurmadır. Koca bir yalandır.

Bukalemunlar değişik duygusal haller sonucunda renk değiştirirler. Eğer bu renk değiştirme ortama uymak için oluyorsa bu tamamen tesadüftür. Bukalemunlar korktuklarında, bir tehlike atlattıklarında ya da bir kavgada başka bir bukalemunu alt ettiklerinde renk değiştirirler. Karşı cinsten bir bukalemunu gördüklerinde ve bazen de ışık ya da ısıdaki değişiklikler sonucu renk değiştirirler.

27 Mayıs 2012 Pazar

Arıların Bal Petekleri Niçin Altıgendir?

Arılar doğanın gerçekten usta mimarlarıdırlar. Kesiti düzgün altıgenler oluşturan prizma şeklindeki petek gözlerinin dipleri bir piramit oluşturarak sona ererler. Kovanlardaki şekliyle dik duran her petekte, petek gözleri yatayla sabit bir açı yapacak şekilde inşa edilirler. 
Her bir gözün derinliği 3 santimetre, duvar kalınlığı ise milimetrenin yüzde beşi kadardır. Bu kadar ince duvar kalınlığına rağmen altıgen yapı nedeniyle büyük bir direnç kazanırlar ve arıların depoladıkları kilolarca balı rahatlıkla taşıyabilirler. 
Arıların petek gözlerini kusursuz bir şekilde altıgen yapmalarının başka sebepleri de vardır. Eğer beşgen, sekizgen veya daire şekillerini seçselerdi bitişik gözler arasında boşluklar kalacak, işçi arılar fazla mesai yaparak ve daha fazla balmumu harcayarak bu boşlukları doldurmak zorunda kalacaklardı. 
Gerçi üçgen veya kare yapsalardı bu boşluklar olmayacaktı ama altıgenin bir başka özelliği daha vardır. Alanları aynı olan üçgen, kare ve altıgen şekillerden toplam kenar uzunluğu en az olanı altıgendir. Yani aynı miktarda balmumu ile daha çok altıgen odacığın kenarı çevrilebilir. 

21 Mayıs 2012 Pazartesi

Lens Nasıl Yapılır?

Görme bozukluğu olan herkes gözlük takabilir fakat birçok durumda daha az dikkat çeken bir alternatifi vardır. Kontak lensler görme kusurlarını lens takan kişinin hiçbir kimse tarafından fark edilmeden giderir. 

Kontak lensler 1 asrı aşkın bir süredir vardır. Başlangıçta tamamen sert olan aletler. Artık gaz geçirgenliği ve jelatin kadar esnektirler. Küçük polima diskler çeşitli renklerde polimer kontak lensler yapmakta kullanılır. Burada hastanın göz testinin lenslerin yapımında gerekli olduğu görülür. Süreç veri işlem kontrolü şekillendirme işlemi ile başlar. Veri dijital bir torna tezgahını kontrol eden bilgisayar tarafından sağlanır. İşe lenslerin iç taraflarına kavis ermekle başlanır dakikada 6000 devir yapan dijital tezgah bir sanayi elması ile donatılmıştır. Bu elmas korneaya dokunan kısmı şekillendirilir. Bu kısımda hiçbir türlü aşınma ve kusur olmamalı. Çok mükemmel bir macun ile cilalanmalı. Cilalama can alıcı bir adımdır çünkü mükemmel konforu ve üstün görme kabiliyetini sağlar.

İnternetten Fax Nasıl Çekilir?

Günümüz dünyasının dijital gereçlerle donatılmış, kağıt kullanılmayan iş yerlerinde kağıt ve mürekkep kullanan faks makinelerinin artık demode olduklarını düşünebilirsiniz.
Fakat faks kullanımı hala belirli sektörlerde, belirli dokümanların (yasal sözleşmeler vb.) transferinde çok önemli bir rol oynamaktadır.

Bilgisayarlardaki faks programları ve hizmetleri, gerçek bir faks makinesine dahi dokunmadan faks alabilmenize ve gönderebilmenize imkan vermektedir. Bilgisayarınızda oluşturduğunuz herhangi bir belge, e-posta yoluyla veya Web üzerinden bir faks makinesine aktarılabilir.
Bu yazıda bilgisayardan faks çekmenin bir türü olan gönderilen e-postaların faksa ve gelen faksların da e-postaya çevrildiği, İnternet üzerinden faks çekimi hakkında bilgiler bulabilirsiniz.

16 Mayıs 2012 Çarşamba

Hologram Nedir Nasıl Yapılır?


Holografi üç boyutlu lazer fotografıdır. Hologram orjinal objenin üç boyutlu gerçek kaydıdır. Derinlik ve paralaks içerdiğinden, objenin çevresini ve arkasındaki objelerin dahada derinlik içinde görülmesini sağlar.

Hologram kelimesi Yunanca sözcüklerin bileşiminden oluşur. "Holos" "Tam görüntü" ve "Gram" "Yazılı" anlamındadır. Hologram lazer ışın dalgalarının pozitif karışımı ile oluşan iç boyutlu kayıttır. Holografinin teknik terimi "Dalga sınırının yeniden yapılanması"dır.

Holografide uyumlu lazer ışınının pozitif teması ile dalga sınırlarını eşleştirerek kayıt yaparız. Bu üç boyutlu kayıt kırılmış bir şablon şeklinde oluşur; bir dizi çok ince çizgi veya tek merkezli daireler halindedir. Bu kırılma, ışığı bükerek lazer ışığının orjinal kaydın dalga sınırına geri gönderir. Objenin üç boyutlu görüntüsü -hologram-ışık olarak yapılanır.

4 Mayıs 2012 Cuma

Ebru Sanatı Nedir Nasıl Yapılır?

Birbiri içine geçmiş, ancak karışmamış, bakışla ayırdedilebilecek biçimde duran renk ve şekillere "EBRU" denir. Sanat olarak EBRU, su üzerine serpiştirilen sıvı boyanın rasgele bezendiği şekillerin ve bu şekillere müdahele edilmesiyle meydana gelen figürlerin kağıda aktarılarak sergilenmesidir.

3 Mayıs 2012 Perşembe

Kola Kutusu Nasıl Yapılır?

Hergün satın aldığınız kutu kolaların metal kutusunun nasıl yapıldığını hiç merak ettiniz mi ? Kutu kolalar için yapılan kutular demir saçdan yapılır.Çoğunluğu hurda kutulardan elde edilir.Huda kutular eritilerek saf metal elde edilir.Saf metal devasa bobinler halinde depolanır ve fabrikaya gelir.Uzay teknolojisinde üretim yapılan devasa tesislerde metal saç kesilerek fincan denilen küçük metallere ayrılır.Bu fincan preslenerek oval bir kutu şeklini alır.

29 Nisan 2012 Pazar

Ayna Nasıl Yapılır?

İlk aynalar iyi cilalanmış kıvrık metal parçalarıydı. Sonra 14 yy’da Venedikliler işlenmemiş cam aynaları icat ettiler. 1835’te Alman bir kimyager bugün bildiğimiz gümüş astarlı aynaları geliştirdi.

Bir ayna yolculuğuna boş bir cam olarak başlar. Bir cihaz kolu onları yıkama bölümüne götürecek taşıyıcı bandın üzerine serer.. Orada püskürtücüler cama su ve bir tür topraktan elde edilen toz olan seryum oksitle basınç uygular döner fırçalar yüzeylerin hem altını hem de üstünü yağ veya diğer bileşenleri çıkarmak için ovup cilalar.

26 Nisan 2012 Perşembe

Yıldırım Nasıl Düşüyor?

Gökyüzünde yilda 3 milyar şimsek veya yıldırım oluşmaktadır. Bir diğer deyişle yılın herhangi bir zamanında dünyanın üstünde 2000 yıldırım bulutu vardır ve dünyamıza her saniyede 100 yıldırım düşmektedir. Güçlü bir fırtına, Hiroşimaya atılan atom bombasından 100 kat daha fazla enerji açığa çıkarmaktadır. Kim bilir? Belki bir gün gelecek yıldırımları da enerji kaynağı olarak kullanmayı ögreneceğiz.

Bu gök olayi insanligin ilk tarihinden itibaren ilahi bir isaret olarak görülmüstür. Yildirim düsmesi insanlar için tehlikeli olmasina ragmen insan yasamina faydasi da vardir. Yıldırımlar yeryüzündeki bitkiler için faydali maddeler olan nitratlar ve oksijenin de yeryüzüne inmesine neden olurlar.

13 Sayısı Neden Uğursuzdur?



13 Sayısı Korkusu veya bilimsel adıyla “triskaidekafobi”.13 sayısını uğursuz sayma, Batı dünyasında sanıldığından daha yaygın. 13′lü rakamlardan korkan iki ABD başkanı bile var. Bu rakamdan korkunun kaynağı bakın neler.

Hobilerimizden söz etmek kolaydır da konu fobilerimiz olunca durum pek de iç açıcı olmuyor! Hepimizin çeşitli korkuları var. Kimimiz kimi hayvanlardan korkar, kimi ortamlardan uzak durur; kimimizin korkularıysa küçücük ayrıntılardan oluşur.

Yüzlerce farklı fobi türü var. Kuş tüyünden korkma (Pteronofobi), kuklalardan korkma (Pupafobi), yer fıstığı ezmesinin damağa yapışmasından korkma (Arakibutirofobi), sarı renkten korkma (Ksantofobi)…

Merdivenin Altından Geçmek Neden Uğursuzluk Sayılır?

Duvara dayanmış bir merdiven görürseniz altından geçmeyin, etrafından dolanın. Çünkü o merdivenin tepesinde ya bir tamirci, ya bir boyaci ya da camlari silen biri olabilir. Yani başınıza bir çekiç, su kovasi, boya kutusu, hatta bir adamin düsme olasiligi yüksektir. Merdiven altindan geçmenin ugursuzluk getirecegi inanci gerçekten batil inançlar içinde en azindan bir ise yarayan tek inançtir. Ancak inancin kökeninde pratikteki faydasi ile ilgili olmayan farkli seyler yatmaktadir.

Duvara dayanan bir merdiven, duvar ile arasinda bir üçgen olusturur. Bu, bir çok kültürde tanrilarin kutsal üçgeni olarak bilinir. Örnegin piramitlerin kenarlarinin

25 Nisan 2012 Çarşamba

Mıknatıs Nedir Nasıl Yapılır?


Demir, nikel, kobalt gibi maddeleri çekme özelliği gösteren cisimlere MIKNATIS denir. Doğal ve yapay olmak üzere iki çeşit mıknatıs vardır.

Doğal Mıknatıs: İçerisinde manyetit adı verilen demir oksit bileşiği içeren kayaç doğal mıknatıstır.

Yapay Mıknatıs: Bizim kullandığımız mıknatıslar yapay mıknatıslardır.

24 Nisan 2012 Salı

Barkod Nedir?


Hepimiz günde en az bir kere ihtiyacımız olan herhangi bir ürünü almak için bakkala veya markete gideriz. Aldığımız her ürünün üzerinde değişik kalınlıktaki çizgilerden oluşan bir etiket vardır. İhtiyacımız olan ürünleri aldıktan sonra parasını ödemek için kasaya geliriz. Kasada duran kasiyer satın aldığımız ürünlerin üzerindeki etiketleri tek tek bir el tarayıcısından geçirerek size ödemeniz gereken toplam tutarı söylüyor.

Hiç merak ettiniz mi bu etiketler ne işe yarıyor, etiketin üzerindeki rakamlar ve çizgiler ne anlama geliyor? İşte her ürünün arkasında bulunan bu etiketlere BARKOD diyoruz.